Uyan, Asiye'ye mama koy, s19'u bekle, işe git, eve dön... Anne elinin değmediği çörekler ye ya da memleketine dön.

Çok satan bir romanın mini dizi uyarlaması olan “Little Fires Everywhere” ortalama bir saat süren sekiz bölümden oluşuyor.

Tasarım anlayışı, kişinin hayatının her alanında etkisini göstermektedir. Tasarım görüşümüzü öğrenmek bu noktada değer kazanıyor.

Çilingir Sofrası filmi, demlendikçe katman katman açılan geçmişin hesabını tutuyor. Film, geçmişin hesabını tutarken aşkı, kimliklerimizi...

Cumhuriyet dönemi şiir hareketlerinden İkinci Yeni şiiri işlenmiştir. İkinci Yeni hareketi dil, anlam ve imge bakımında incelenmiştir.

"Bazen olmaz"ların üstüne yapılan bazı birtakım delirmişliklerle beraber kazanılan ultiler hakkında muhabbet.

Dünyaya gelmek zaten kirli bir yazgının itirafı değil mi? İnsanın dünya serüvenini başlatan ilk günahının kirini temizleme arzusu değil mi?

Mutluluk yarışının revaçta olduğu bir dönemdeyiz. Hayat böyle değildi sanki. Hayat biraz mücadele ve biraz da sabır isterdi halbuki.

Seneca'nın Mutlu Yaşam Üzerine kitabı, insanın yaşamda nasıl mutlu bir şekilde var olabileceğine ışık tutuyor.

Çocuğum, minyatür halim mi? Yeni trendler değerlerimizi nasıl etkiliyor? Nedir bu dilimizden düşmeyen jenerasyon farkı?

Daha yaşamayı anlamlandıramazken, yaşamın anlamının sırrına varmanın mümkün olmadığını? Yaşamak, sadece yaşamaktır.

Netflix’in Türk yapımları listesinde bir dizi daha yerini aldı; Terzi. Hikaye iki varlıklı, yakışıklı adam ve sonsuz aşk üçgeni...

Kötü bir rüyaya nasıl uyanılır! Masumca başlanan bir dünya değil miydi burası? İlk oyun çağları, tüm çocukluğun geçtiği sokaklar ve en...

Bazen bir söz insanın kalbini değiştirir. Bazen bir görsel insanın bedenini değiştirir. Bazen ise bir algı tüm hayatını…

Ailesiyle problemleri boyundan ve yaşından büyük olan herkese küçük bir "yalnız değilsin" hatırlatıcısı.

Tatlıcının köşesinde buluşan iki insan. Soğuk, halsiz ve titrek dinlenme şarapları. İzi derinlerde ailevi mevzular. 3.43'te kırılan kadeh.

Hayatın görmezden geldiğimiz bir gerçeği var. Ölüm! Toprağın altında yatan bir beden ve gökyüzünde süzülen keşkeler…

Bazen dile getiremediğimiz sözleri yazıya dökeriz…

Emircan İğrek'in Ali Cabbar adlı şarkısına ithafen inceleme, eleştiri yazısıdır.

Her şey kötüye giderken sadece bir tane mi seçenek görür insan? En basit yolu seçmek bir seçenek midir, insan neden savaşmadan gitmek ister?

Çoğumuz korkuyoruz tekrardan başlamaya, sevmeye ve aşık olmaya… aslında korkulacak hiçbir şey yok. Bu dünya yeniden sevince anlaşılıyor.

"Kitap satırları insanın içine işliyordu. İnsan her okuduğu satırda kendini görüyordu, duygularını görüyordu."

Felsefe, bireyleri kuşatır, dinginleştirir ve sükûnet verir.

Küçük kız: "Ben burdayım ve seksek." Küçük kıza: "Ben burdayım, yine teksek."