sessiz çığlıkların arşı âlâyı titrettiği bir gece,
buz gibi soğukluğu var üzerinde
kirpiklerimin arasından kan damlıyor toprağa,
neydi bu yüreğimi alevlere çeviren acı?
bir gölge sıkıyor boğazımı,
feryatlarım duyulmuyor.
parmaklarım ıslak toprağa değiyor
bir can yatıyor orada,
cananım uyuyor.
ölüm dedikleri böyle bir şey miydi?
yüreğim sicim sicim mi çekecekti bu acıyı?
nefes almak zor mu gelecekti şimdi?
dilimin ucunda hep gözyaşlarımın tadı mı kalacaktı?
bedenim alev alev yanıyor,
göz kapaklarım kurşun gibi.
dayanılmaz bir acı bu,
iliklerime kadar titriyorum.
geceleri sabah ederken
acının nefes kesen ızdırabına yakalanıyorum.
içimde kimsenin söndürmeyi başaramadığı
o umut ışıkları artık yanmıyor!
ölüm, bu kadar soğuk muydu?
acısı, yüreğime alev toplarını bir bir fırlatırken
bedenimi bir buz kütlesine çevirebilecek kadar güçlü müydü?
hayat bu kadar kısa mıydı yani?
güneş bizi ısıtmak için doğarken
evren insanoğluna hiçbir karşılık beklemeden
hizmet etmeye devam ederken,
ölüm hayatımızı bitirebilecek kadar gerçek miydi?
şafak söküyor,
cemre düşmüş çimlerin üzerine.
insanlar gülüyor, insanlar ağlıyor
bir bebek hıçkırığı duyuluyor hastane koridorlarında,
kalbi duruyor bir gencin
yüzü örtüyle kapatılıyor.
bu döngünün neresindeyim şimdi?
nereye gidiyorum, ne olacağım işin sonunda?
madem dünya bu kadar kısa
hep sonraya ertelediğim şeylere
ne zaman fırsat vereceğim?
görüşürüz!
görüşür müyüz sahiden?
ölüm, sivri tırnaklarıyla göğsümüzü yırtmadan önce
kavuşur muyuz?
ölmek ne garip şey,
toprak olmak ne acı şey!
gün geçtikçe dünyaya köklerimizle bağlanıyoruz,
hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayıp
garantisi olmayan geleceğimiz için
kaygılanıyoruz.
ölüm, şah damarımızda geziniyor
vakti geldiğinde büyüyecek,
yırtacak göğsümüzü.
koparacak kalplerimizi,
sormayacak bize
ne istediğimizi...
senin vaktin buraya kadar diyecek,
ölüm dünyadaki tüm yalanların arasından
sıyrılacak o an.
hakikat perde perde açılacak göz bebeklerimizde,
son kez içimize çektiğimiz hava
ölüm kokacak.
bitti her şey,
hayatımız bitti işte.
hiç bilmediğimiz bir yerde,
toprak olmaya gideceğiz şimdi.
Comentários