Ruhun Yolculuğu
- Nuryüce Hacer
- 3 Eyl 2023
- 1 dakikada okunur

Kötü bir rüyaya nasıl uyanılır!
Masumca başlanan bir dünya değil miydi burası?
İlk oyun çağları, tüm çocukluğun geçtiği sokaklar ve en derin yerime nüfuz etmiş aile acısı, kavgası…
Meğer hala kapanmayan en derin yarayı açmış o zamanlarda bilemezdim…
Habersizdim; hırçın, tatlı, neşeli bir küçük kız iken şimdi güzel bir kadın olmuşken, küçüklüğümdeki beni ateşlere atacağımı, kızgın lavlarda yakacağımı, kül olacağını…rüzgârda savrulan uzun kahverengin saçlarımın uçları dahi yanıyordu.
Çocukluğum böylece sona erdi.
Ve soğuk demirlerle uyandığım okul çağları, yurt ve açlık!
Ama ne açlık; şefkate, sevgiye, ilgiye, güvene ve mutluluğa…
Ne çok ağlardım korkunç karanlık odalarda,
Ağlayınca güler mi gözler.
Daha bitmemiş bilemezdim.
Yeni başlıyormuş, söylemedi kimse!
Hayatın çetin ve fırtınalı, uçurumlu yolları…Vaveyla gibi.
Kalemden, kitaptan, kâğıttan yandı ağzım, yazdım da yazdım.
Hiç bitmeyecek sonsuz ilim, engin deniz, umman derya…
Okudum da okudum kâinatın başlangıcından bugüne dek okudum. Geçtim alimler diyarından.
Vardım sonucuna ilmin, hiç bilmediğimin bilgisine.
Ta ki anlayasıya kadar, bütün kâinat içimde.
Sonra tanıdım insanları,
Bir dünya insan,
Mahşer mi mahşer!
Ben sevdiğim herkesi insanlığına ihanet ederken buldum.
Hayata başlarken herkese farklı;
Kimine çiçekli, kimine dikenli, kimine tuzak kurulan yollar.
Sordum Bilge’ye; birbirimize düşman eder mi bizi?
Eğer öyleyse kardeşçe yaşamanın imkânın, hangi sevda da saklı?
Bugünlerime geldim ve baktım ki;
Hiç tatmadığım mutluluklar varmış
Hiç gülümsemediğim içten sevilmeler
Hiç sevinmediğim haberler
Hiç alışamadığım acılar
Belki biter ve özlenmez acılar
Belki biter bu devir
Belki yeni bir çağ başlatırım artık acımı, dağlamayan, su serpilir kızgın çöllere
Belki her sancı yüreğimin huzuru ile tatlı bir sevince dönüşür.
Henüz doğmamış gibi
Henüz gülmemiş gibi
Henüz ağlamamış
Ve henüz yaşamamış gibi…
Sessiz sedasız sakince gidiyorum dünyaya ait olmayan yerlere.
Comentarios