“İyilik ve kötülük arasında bir sarkaçta sallanıp duran insan, aslında iblis mi melek mi?”
Robert Louıs Stevenson’un Dr. Jekyll ve Mr. Hyde isimli romanı bana Dorian Gray’in Portresi kitabını anımsattı. İnsanın içinde iyiliği ve kötülüğü bir arada barındırdığını ve kişiliğimizin derinlerinde yatan ama kimselere göstermediğimiz, göstermekten çekindiğimiz, sakladığımız o ilkel ve kötücül yanları vurgulaması bakımından eser, psikoloji kategorisinde ele alınıp incelenmelidir diye düşünüyorum.
Dr. Jekyll; alanında çok başarılı, çevresinde çok sevilen ve saygı gören, iyilik timsali bir karakterdir. Doktor, gizemli bir iksir içerek kendinden yeni bir insan yaratıyor. Aslında bu yeni insan, içinde devamlı barındırdığı bir başka kişiliğidir. İnsanlara göstermediği karanlık ve ilkel yanı, iyilikle maskelenen kötücül tarafı onun her zaman içinde yaşıyordur. Böylece kişiliğinin bastırdığı yanı ortaya çıkarak Mr. Hyde karakterinin doğuşunu sağlar. Mr. Hyde, Dr. Jekyll’ın tam tersi bir kişiliktir. Bu kişilik, ahlakdışılıktan ve kötülükten beslenen taraftır. Aslında Dr. Jekyll’ın benliğinin kuytu köşelerinde Mr. Hyde başından beri uyuklamaktadır ama artık uykusundan uyanmıştır. Dr. Jekyll’ın dışarıya karşı takındığı maskesinin altında hep o kötü eylemlere geçmeyi isteyen, ahlak dışı davranışlarda bulunmayı arzulayan bir Mr. Hyde vardır lakin Dr. Jekyll, vicdanının sesini susturmak için bu yanını hep baskılamıştır. Bastırılan güç ise artık kabına sığmaz olmuş ve bütün taşkınlığıyla bilinçdışından sıyrılıp çıkmıştır.
Dr. Jekyll, yapmak istediği ne kadar küçük düşürücü, vicdan sızlatıcı eylem varsa bunların hepsini iksiri içerek Mr. Hyde olduğunda yapar. Böylece vicdanı hiç sızlamaz çünkü bu kötülüklerin günahı Mr. Hyde’a aittir, Dr. Jekyll’a değil. Kendinde var olan iki kişiliği ayrı bir insan olarak görüp yoluna öyle devam eder Dr. Jekyll. Bir yandan masum ve iyi hayatını devam ettirir bir yandan da bazen Mr. Hyde olup en kötü günahlara bulaşır ama kendini asla suçlamaz. İki kişiyi birbirinden ayrı tutar ama benliğinde iyilik ve kötülük bir arada yaşamaya devam eder.
Kitap, bize kimsenin göründüğü gibi olmadığını gösteriyor ve iyilik- kötülük kavramlarını sorgulamaya itiyor. Dr. Jekyll yapılı, uzun boylu ve yakışıklı bir adam iken Mr. Hyde çok zayıf, güçsüz ve yüzüne bakıldığında tiksinti uyandıracak kadar çirkin bir kişiliktir. Herkes Mr. Hyde’e baktığında iğrenme hisseder ama Dr. Jekyll Mr Hyde görünümündeyken aynaya baktığında kendinden hiçbir zaman iğrenmez çünkü zaten o kişilik ona hiç de yabancı değildir. Başından beri onun içindedir, ona aşinadır.
Başlarda Dr. Jekyll, Mr. Hyde’a dönüşürken çok zorlanmaktadır ama Mr. Hyde, daha sonra yaptığı kötülüklerden beslendikçe kötülüğün onun benliğinde kapladığı alan da büyümektedir. Daha sonra öyle anlar geliyor ki Mr. Hyde olduğu zaman Dr. Jekyll’a dönüşmesi çok zor ve sancılı oluyor. Hatta iksiri içmese bile uyuyup uyandığında Mr. Hyde olarak güne başlamış olduğunu görüyor. Mr. Hyde’ın görünüşünde bile gelişmeler gözlemleniyor. Biraz daha boyu uzuyor, daha bir büyük durmaya başlıyor... Bu da çok önemli bir noktayı vurguluyor bizlere. İnsanın içinde iyilik ve kötülük her daim bir arada yaşar lakin bu güçlerin benliğimizde kapladığı alan aynı değildir. Biz zihnimizden geçirdiğimiz düşüncelerle, başvurduğumuz eylemlerle hangi gücü içimizde büyütürsek o, benliğimizde daha fazla yer kaplamaya başlar. Ve en sonunda bir güç diğerine baskın gelir. Dr. Jekyll sonraları Mr. Hyde ile o kadar özdeşleşti, o kadar büyük kötülükler yaptı ve bunlardan öylesine haz duydu ki kişiliğinde Mr. Hyde yani kötülük daha fazla yer almaya başladı ve Dr. Jekyll kişiliği yani iyilik ise daha geri planda ve güçsüz olarak kaldı. Seçim onun elindeydi. Hangisinin büyüyüp güçleneceği ve tam tersi hangisinin güçsüz ve sönük kalacağını kendi belirleyecekti çünkü biz hangisini güçlendirmek istersek o güçlenir benliğimizde. İyilik mi büyüteceğiz yüreğimizde, yoksa kötülük mü? Bu bizim seçimimiz. Mr. Hyde en sonunda Dr. Jekyll’ın kişiliğini öyle bir ele geçiriyor ki elinde oyuncak ediyor adeta. Dini kitaplara kendi elleriyle küfürler yazdırıyor, mektuplarını ve portrelerini yaktırıyor…
Dr. Jekyll ve Mr. Hyde kitabı, bilinçdışının bilince üstün geldiğini vurguluyor. Küçük düşen kötücül benlik zamanla bilinçli benliği, ahlaklı, dürüst ve rasyonel yönü tüketir diyor bizlere.
“İyi kalabilmek ne kadar güçse, kötülük de o kadar cezbedicidir.”
KAYNAKÇA:
Robert Louis Stevenson/Dr. Jekyll ve Mr. Hyde
Comments